Can Bonomo’nun ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo, klasik bir roman formunun sınırlarını zorlayan, yer yer ironik, yer yer gerçekçi bir anlatıya sahip. Sadece bir karakterin hayatını değil, aynı zamanda bir kuşağın ruh hâlini, ekonomik çıkmazlarını, toplumsal baskılarını ve modern dünyanın çelişkili hırslarını konu ediyor. Roman, Sultangazi’nin sokaklarından başlayıp kripto para dünyasına kadar uzanan bir yolculuğu anlatırken; okura hem sert hem de trajikomik bir Türkiye panoraması sunuyor.
Ateşli Silahlar ve Bilardo Özeti – Can Bonomo
Romanın merkezinde, sıradan ama sıradışı hayalleri olan Necip yer alıyor. Necip, bir moto-kurye olarak İstanbul’un kaotik ve dar sokaklarında hayatını kazanmaya çalışırken, aklında hep aynı soru dönüp duruyor: “Ben ne zaman ‘bey’ olacağım?” Toplumun alt basamaklarında, ekonomik baskının ve sosyal dışlanmanın tam ortasında yaşayan Necip, sınıf atlama hayalini gerçekleştirmek için türlü yollar arıyor. Kripto paralar, gösterişli hayatlar, pahalı saatler ve güzel kokular arasında kendi varlığını tanımlamaya çalışıyor.
Ancak bu yolculuk basit bir başarı hikâyesi değil. Necip’in yaşadığı ruhsal dalgalanmalar, ailesiyle olan çarpık ilişkileri, sistemin dayattığı gerçekler ve içsel huzursuzluklar; romanı derinleştiriyor. Bonomo’nun dili, karakterin zihinsel dünyasına mizahla karışık bir şekilde nüfuz ediyor.
Necip, çocukluğundan beri saygın biri olmak istiyor. Babası Peyami Bey’in işlemediği bir suçtan dolayı sekiz yıl hapis yatması, bu arzunun temelinde yer alıyor. Babasının “bey” olamayışı, Necip’in hayalinde yücelttiği bu sıfatı daha da ulaşılmaz kılıyor. Bey olmak demek, sadece zengin olmak değil; aynı zamanda saygı görmek, tercih edilen olmak, özgürce yaşamak anlamına geliyor.
Moto-kurye olarak çalışan Necip, zamanla hayatın sadece çalışmak ve hayal etmekten ibaret olmadığını fark eder. Yazın başka, kışın başka parfüm sıkmak; gömlek koleksiyonuna sahip olmak; dilediği zaman uyumak ya da uyanmak onun için birer özgürlük simgesidir. Bu hayalleri gerçekleştirmek adına kripto para dünyasına girer. Ancak burada da kapitalizmin başka bir yüzüyle karşılaşır. Dijital para kazanma umudu, dijital depresyonlara dönüşür.
Bu süreçte Necip’in zihninde çeşitli iç çatışmalar baş gösterir. Toplumun kendisinden beklentileri, ailesinin geçmişi, bireysel özgürlük arzusu ve hayatta bir iz bırakma isteği; onu yavaş yavaş duygusal ve ruhsal bir girdabın içine çeker. Romanın sonunda okuyucuya, gerçek başarı nedir ve bunun bedeli ne olmalı, soruları bırakılır.
Karakterler
Necip: Romanın başkahramanı. Moto-kurye olarak hayatını sürdüren, sınıf atlama hayali kuran, iç dünyası zengin ama gerçek dünyada sıkışıp kalmış bir karakter. Necip’in hayata bakışı, mizahi ve trajik çizgiler arasında gidip geliyor.
Peyami Bey: Necip’in babası. Gururu uğruna işlemediği bir suçtan dolayı sekiz yıl hapis yatmış bir adam. Oğlunun gözünde “bey” olamamanın simgesi haline gelmiş.
Yardımcı karakterler doğrudan betimlenmese de, Necip’in hayatındaki kardeşler, annesi, patronları ve dijital dünyadaki figürler romanın atmosferini tamamlıyor. Bu kişiler çoğu zaman sistemin temsilcileri ya da sınıf farklarının aynası gibi işlev görüyor.
Temalar
Can Bonomo, ilk romanında birçok önemli temaya yer veriyor:
- Sınıf Atlamanın Psikolojisi
- Modern Toplumda Başarı ve Görünürlük Takıntısı
- Baba-Oğul İlişkileri ve Nesiller Arası Travmalar
- Kentsel Yalnızlık ve İçsel Boşluk
- Kripto Paralar ve Yeni Nesil Zenginlik Hayalleri
Bu temalar, karakterlerin içsel yolculuğuyla birlikte ustaca harmanlanıyor. Yazar, ironiyi ve mizahı ustalıkla kullanarak hem eğlenceli hem düşündürücü bir anlatı ortaya koyuyor.
Ateşli Silahlar ve Bilardo, modern bireyin kimlik arayışını ve ekonomik sistemle olan kavgasını başarıyla ele alıyor. Can Bonomo’nun müzikten gelen ritmik dili, romanın anlatımına özgün bir tat katıyor. Hem samimi hem de hiciv dolu bir roman okumak isteyenler için ideal bir tercih. Özellikle genç yetişkinler, şehir hayatında tutunmaya çalışanlar ve “bir şey olamamanın” ne demek olduğunu bilenler için oldukça etkileyici bir kitap.
