Aylak Adam Kitap Özeti – Yusuf Atılgan

Aylak Adam Kitap Özeti - Yusuf Atılgan

Aylak Adam, Türk yazar Yusuf Atılgan‘ın 1959 yılında yayımlanmış olan ilk romanıdır. Aylak Adam, Kış, İlkyaz, Yaz ve Güz olmak üzere dört mevsim başlığı altında toplanmıştır. Bu mevsimlerin içinde, kış, ilkyaz ve yaz kendi aralarında yedi bölüme ayrılırken, güz mevsimi dört bölüme bölünmüştür. Romanın merkezinde, içinde hizmetçilerin de bulunduğu bir evde çocukluğunu geçirdiği söylenen, kumar bağımlısı bir babaya sahip olan C.’nin hayatındaki anlam arayışı anlatılmaktadır.

Aylak Adam Kitap Özeti

C. olarak anılan karakter, Yusuf Atılgan’ın ünlü eseri Aylak Adam’ın merkezindedir. Küçük yaşta annesini kaybetmiş olan C., teyzesi tarafından büyütülmüş ve kayıp annesinin sevgisini aramıştır. Fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için kadınlarla ilişkiye girmiş ve aile mirasıyla geçinerek zamanını kahvehanelerde, restoranlarda ve kitap okuyarak geçirmiştir.

Bir gün ressam arkadaşı Sadık’ın atölyesine giden C., ona model olmuştur. Ancak C., zor bir karaktere sahiptir ve resimdeki bir detaydan rahatsız olmuş, bu yüzden atölyeye gitmeyi bırakmıştır. Hayatında değişiklik yapmaya karar veren C., bir süre yazmaya başlamış ancak kısa sürede bu fikrinden vazgeçmiştir.

Bahar aylarında pastanede gördüğü bir kıza aşık olan C., onun peşinden gitmiş ve Güler adında bir kızla ilişkiye başlamıştır. Ancak ikili, hayata farklı bakış açılarına sahip oldukları için ilişkilerini sonlandırmıştır.

C., bir gün aylaklık yapar fakat Ayşe adında bir kızla karşılaşır ve ona karşı ilgi duymaya başlamıştır. Ancak iş arkadaşıyla birlikte iken gören C. Ayşe’yi aşırı kıskançlık nedeniyle terk etmiş ve kıza haksız yere yargıda bulunmuştur. Daha sonra sokaklarda dolaşırken bir kızla tanışmış ve etkilenmiştir, ancak aradığı şeyi bulamamış ve onu tekrar aramamıştır.

Yaz aylarını İstanbul’da bir pansiyonda geçiren C., eski sevgilisi Ayşe’yle yeniden karşılaşmış ve ilişkilerine devam etmiştir. Başlangıçta ilişkileri güzel giderken, bir gece C.’nin ailesi hakkında konuşmasıyla Ayşe korkmuş ve onu terk etmiştir. C., yaşamında tatmin olmadığını hissetmiştir.

Sonbahar aylarında evine dönen C., sol şakağında bir ağrı hisseder ve içki içerek bu sorunu unutmaya çalışır. Bir akşam pastaneden çıktığında eski arkadaşı Sadık’la karşılaşır ve birlikte içmeye başlarlar. Sohbet sırasında C.’nin baş ağrısı artar ve kendini sokağa atar.

Eve gitmek üzere hazırlandığında bir tatlıcıya rastlayan C., orada oturur ve hayatının aşkını bulacağına inanır. Bir kızın dükkanın içine bakması, onun da kendisini fark ettiğini düşündürür ve onu takip etmeye karar verir. Ancak bir taksiciye çarptığı için saldırıya uğrar ve kızı kaçırır. Bundan sonra kimseye bu konuda bahsetmemeye karar verir çünkü kimse onu anlamayacaktır.

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir